13 Kasım 2008 Perşembe

Ömrümüzün öğlen vakti...


Son 3 yıldır hep "yaşlı" rolleri oynuyorum sahnede. Ömrümün öğlen vaktinde, akşamı oynuyorum biteviye...

Zamanın takip edilemez sürekliliğinde vakti belirlemek sıkıntı oluyor bazen. Ki sadece arkanızdan sela veriliyor; vakit ezanlarını unutan müezzinlerin, cenazenizin selasını hiç aksatmamasına şaşırıyorsunuz.

Sahnede kapılıp giderken oyunun akışına, bir daha kani oluyorum akşamın yaklaştığına...

17 Haziran 2008 Salı

Godot'nun Gelmeyeceği Barizken...


İlk yazının en sevdiğim bir oyun adına gönderme olmasından memnunum. Uzun süre dokunulmayacak, birgün "aa benim de bir blog adresim vardı, n'oldu acaba?" denilip uğraşılacak bir sayfa burası...


Hasılı Godot gelmeyecek ama bi ara ilham gelirse sahibi uğrayacak buralara...
Not: Samuel Beckett amca seviyorum seni... :)